Yıllarca, iki kahraman heykeli; biri erkek, biri dişi, birbirlerine
bakar durumda parkta dururlarmış, ta ki bir gün bir melek cennetten
gelene kadar... - "Sizler iyi ve örnek birer heykel oldunuz, bu yüzden
ben de size özel bir hediye vereceğim. Yarım saat için sizi
canlandıracağım, siz de bu süre içinde ne isterseniz yapabileceksiniz!"
demiş. Ve melek ellerini çırpar çırpmaz heykeller canlanmış,
birbirlerine biraz utanarak yaklaşmışlar, ama sonra hızla parktaki
çalılıkların arkasına koşmuşlar. Kısa bir süre sonra çalılıkların
arkasından kikirdeşmeler, kahkahalar duyulmuş, çalılar sallanmış. Onbeş
dakika sonra, çalılıklardan çıkmışlar, ikisinin de yüzünde geniş bir
tebessüm varmış. - "Onbeş dakikaniz daha var!" demiş melek, gözlerini
anlamlı anlamlı kırparak... Dişi heykelin yüzündeki tebessüm biraz daha
yayılmış ve erkek heykele dönmüş: - "Harika! Ama bu sefer güvercini sen
tut, ben pisliyim kafasına!"