FrmCafe
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


      FrmCafeHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız : 0

 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En iyi yollayıcılar
Programcı
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
Draquinq
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
xxReDoLxx
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
Dj Güray
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
kortel
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
AnyCooL
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
estonya
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
KinqCommando
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
kaharamanlar
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
zargonx041
 Sindirim Sistemleri   Vote_lcap Sindirim Sistemleri   Voting_bar Sindirim Sistemleri   Vote_rcap 
En son konular
» Knıght Online Oynayanlar...
 Sindirim Sistemleri   EmptyÇarş. Haz. 30, 2010 11:27 pm tarafından kortel

» Domuz
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:31 pm tarafından xxReDoLxx

» 3 Dakika Önce
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:31 pm tarafından xxReDoLxx

» Bir Çanak Ayran
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:27 pm tarafından xxReDoLxx

» Arka Kapı
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:26 pm tarafından xxReDoLxx

» Nereden anladın
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:26 pm tarafından xxReDoLxx

» Yesekmi?
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:25 pm tarafından xxReDoLxx

» No.160
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:24 pm tarafından xxReDoLxx

» Ödül
 Sindirim Sistemleri   EmptySalı Haz. 29, 2010 10:22 pm tarafından xxReDoLxx

Zirve100

Zirve100 Toplist
Alexa

 

  Sindirim Sistemleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Programcı
Administrator
 Administrator
Programcı


<b> Mesaj Sayısı </b> Mesaj Sayısı : 818
<b> Tecrübe Puanı </b> Tecrübe Puanı : 9432
<b> Rep </b> Rep : 1002
<b> Yaş </b> Yaş : 28
<b> Nerden </b> Nerden : Ankara

 Sindirim Sistemleri   Empty
MesajKonu: Sindirim Sistemleri     Sindirim Sistemleri   EmptyCuma Haz. 25, 2010 1:35 pm

SİNDİRİM SİSTEMLERİ
Besin maddelerinin su ve
enzimler yardımıyla yapıtaşlarına kadar parçalanması olayına sindirim
denir.

A. SİNDİRİM ŞEKİLLERİ
1. Mekanik Sindirim
Fiziksel etkilerle besinlerin daha küçük parçalara ayrılmasıdır.
Besinlerin kimyasal yapısı değişmez. Bu olaylarla enzimlerin etki yüzeyi
artırıldığı için, esas sindirim kolaylaştırılır ve hızlandırılır.

2. Kimyasal Sindirim
Hücrelerin, protein, yağ ve karbonhidratlı bileşiklerden
faydalanabilmesi için bunların hidroliz edilmesi gerekir. Hidroliz;
besin maddelerinin su yardımıyla parçalanması reaksiyonlarına denir.
Bununla proteinler amino asitlere, yağlar yağ asiti ve gliserole,
karbonhidratlar monosakkaritlere, nükleik asitler ise, pentoz, organik
baz ve fosfata indirgenir.

 Sindirim Sistemleri   Sindirim_sekil01
Besin maddelerinin bu şekilde
en küçük bileşenlerine parçalanmasına tam sindirim denir.
Kompleks besinlerin bazı ara bileşiklere kadar parçalanmasına ise eksik
sindirim
denir.

3. Hücre içi Sindirim
Fagositoz ve pinositozla hücre içine alınan veya hücre içinde
sentezlenen besin maddelerinin, besin kofulunda lizozom enzimleri
yardımıyla hidrolizine denir.
Bir hücrelilerin bazılarında, akyuvarlarda, çok hücrelilerden süngerlerde,
hidrada
ve planaryada görülür.
Amip, besini yalancı ayaklarıyla sararak besin kofulu oluşturur.
Oluşan kofula sindirim enzimleri (hidrolitik enzimler) girince sindirim
olayı başlar. Besin kofulu sitoplazmik hareketlerle yer değiştirir.
Besin kofulunda açığa çıkan sindirim ürünleri difüzyonla sitoplazmaya
geçer. Kofuldaki sindirilemeyen artıklar hücre zarından dışarıya atılır.

4. Hücre Dışı Sindirim
Besin maddelerinin hücrelerden dışarıya salgılanan enzimler yardımıyla
yapı taşlarına ayrılmasına denir.
Çok hücreli hayvanların çoğunda, saprofit bakterilerde, mantarlarda,
böcekçil bitkilerde hücre dışı sindirim görülür.

B. OMURGASIZLARDA SİNDİRİM
Bazılarında besinlerin alınması ve sindirilmeyen artıkların atılması
aynı açıklıkla sağlanır. Böyle sindirim sistemlerine eksik sindirim
sistemi
denir. Hidrada ve planaryada sindirim sistemi bu tiptendir.
Hidrada sindirim boşluğunun tek açıklığı hem ağız hem de anüs olarak
görev yapar.
Planaryada sindirim kesesi, hidradakinden farklı olarak
dallanmalar yaparak vücudun her tarafına uzanır.
Yuvarlak solucanlardan başlayarak birçok hayvanda, iki açıklıklı
ve değişik kısımları özelleşmiş boru şeklinde sindirim kanalı
bulunur. Bu şekilde olan sindirim sistemine tam sindirim sistemi
denir.
Halkalı solucanlardan olan toprak solucanında tam sindirim
sistemi bulunur. Alınan besinler, yemek borusundan geçerek kursağa
gelir, besin maddeleri burada yumuşatılır ve taşlık denilen bölgeye
aktarılarak taşların yardımıyla mekanik olarak parçalanır. Daha sonra
bağırsağa geçen besinler, buradaki hücrelerden salgılanan enzimlerle
sindirilir. Sindirim ürünleri bağırsak hücreleri tarafından emilir ve
artık maddeler anüsten dışarıya atılır.

C. OMURGALILARDA SİNDİRİM
Omurgalı canlıların tamamında ağızla başlayıp anüsle ve kloakla
tamamlanan tam sindirim sistemi bulunur.
Kuşlarda gaga şeklini almış ağızda diş bulunmaz. Memeli
canlılarda dişlerin yaptığı işi kuşlarda taşlık üstlenmiştir. Kursak
besinlerin biriktirilmesini ve yumuşatılmasını sağlar. I. mide (bezli
mide) besinlerin yumuşatılmasını ve kayganlaştırılmasını sağlar.
Kuşlarda kimyasal sindirim ince bağırsağa bağlı pankreastan ve
karaciğerden gönderilen yardımcı sıvılar sayesinde gerçekleştirilir.
Artık maddeler kloaktan dışarıya atılır. 2. mide (taşlık) besinlerin
taşlar yardımıyla mekanik olarak sindirilmesini sağlar.


 Sindirim Sistemleri   Sindirim_sekil02
Şekil : Omurgalılardan Kuşun Sindirim Sistemi
Memelilerden;
geviş getirenlerde mide dört bölmelidir. Otcul olan bu canlılarda besin
öğütücü ve kesici dişler tarafından alınır işkembeye
Depolanan besin daha sonra ağıza parça parça gönderilip çiğnenir. Bu
olaya geviş getirme denir. Ağızda çiğnenen besinler, ikinci kez
yutulunca; besin, sindirim sıvılarıyla parçalanır. Bu canlıların ince
bağırsağı oldukça uzundur. Selülozun sindirimi de canlıdan salınan
enzimlerle değil, sindirim sisteminde bulunan tek hücreliler ve
bakteriler tarafından salgılanan enzimlerle uzun zamanda
gerçekleştirilir.

D. İNSANDA SİNDİRİM SİSTEMİ
Sindirim sistemi, bazı yerleri geniş ve bazı kısımları dar olan bir
sindirim kanalı ile, bu kanala açılan yardımcı salgı bezlerinden meydana
gelir.


gönderilir. Burada belli bir süre depo
edilir. Bu sırada bazı bakteriler yardımıyla besinin bir bölümü
parçalanır.
 Sindirim Sistemleri   Sindirim_sekil03
Şekil : İnsanda Sindirim Sisteminin Genel Yapısı

1. Sindirim Sisteminin Kısımları
İnsanın sindirim sistemi; ağız, dil, dişler, yutak, tükrük bezleri,
yemek borusu, mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas, rektum
ve anüs
Bu yapılar başka görevler de yapmaktadırlar. Örneğin, dil besinleri
karıştırmanın yanında; hem bir duyu organı, hem de konuşmada etikilidir.

a. Ağız: İnsanda sindirim ağızda başlar. Ağızda sindirime
yardımcı olan dişler, dil ve ağıza açılan tükrük bezleri
bulunur. Ağızda; dışarıdan alınan besin maddeleri dişler yardımıyla
mekanik olarak, tükürük içinde bulunan enzimle kimyasal olarak sindirime
uğratılır.
Dişler, besinlerin mekaniksel olarak parçalanmasını sağlar.
Dişin dıştan içe doğru kesiti incelendiğinde mine, dentin ve öz
olmak üzere üç bölüm ayırt edilir.
Dil, çizgili kaslardan yapılmış olup, tat almaya, besinleri
karıştırmaya, yutmaya ve konuşmaya yarar.
b. Tükrük Bezleri: Kulak altı, dil altı ve çene altı olmak
üzere, ağızda üç çift tükrük bezi bulunur. Tükrük içerisinde amilaz,
mukus, Na+
ve Ca++
c. Yutak ve Yemek Borusu: Dil besinleri yutağa doğru iter. Bu
sırada soluk borusu gırtlak kapağı ile kapatılır. Yutak ile mide
arasında yemek borusu bulunur. Yutulan besinler yemek borusuna
geldiğinde, yemek borusu peristaltik hareketlerle kasılarak
besinin ilerlemesini sağlar. Olayda yerçekimininde katkısı vardır.
d. Mide: Mide besinleri depo eden, mekanik olarak parçalayan ve
proteinleri sindirmek için enzim salgılayan bir organdır. Çalışması
otonom sisteme ait vagus sinirleriyle denetlenir.
Mide bezleri tarafından mide özsuyu salgılanır. Mide özsuyunun
salgılanması gastrin hormonu tarafından sağlanır. Mide özsuyu
içerisinde hidroklorik asit (HCl), pepsinojen ve
süt çocuklarında lap enzimi bulunur. Mide ortamı asidikdir (pH 2
– 3). Goblet hücrelerinin salgıladığı mukus, mide yüzeyini HCl
etkisinden korur.
e. İnce Bağırsak: Kimyasal sindirim ince bağırsakta tamamlanır.
Gerekli enzimler ve yardımcı sıvılar, pankreas, karaciğer ve bağırsak
çeperinden gelir. Sindirimi tamamlanmış besin maddelerinin emilimi en
fazla buradan olur. İnce bağırsağın mideden sonra ilk bölümüne oniki
parmak bağırsağı,
boş bağırsak ve en son bölgeye kıvrımlı
bağırsak
denir.
İnce bağırsağın iç yüzeyinde emilme yüzeyini artırıcı villus
(tümör) adını verdiğimiz çıkıntılar yer alır. İnce bağırsakta besinlerin
hareketini kolaylaştıran, mukus salgılayan goblet hücreleri
bulunur. İncebağırsakta besinler yemek borusunda olduğu gibi
peristaltik hareketlerle ilerler.
f. Kalın Bağırsak: Kalın bağırsak sindirilmeyen maddeleri
toplama ve atma işini görür. İnce bağırsakla kalın bağırsağın birleştiği
yerde kör bağırsak(çekum) bulunur.
İnsanda, bu kör bağırsağın ucunda, körelmiş bir çıkıntı apandix
bulunur. Kalın bağırsak rektum denilen bir yapı ile sonlanır.
Rektumun dışa açılan kısmına anüs denir. Kalın bağırsakta ince
bağırsaktan farklı olarak villuslar bulunmaz ve kimyasal sindirim
yapılmaz.
g. Pankreas : Pankreas dış salgı olarak farklı besinler için
sindirim enzimleri içeren pankreas özsuyunu salgılar. Bunların en
önemlileri; amilaz, lipaz, peptitaz ve nükleazlar
dır.
Pankreas özsuyunun salgılanması ince bağırsaktan gelen sekretin hormonu
tarafından düzenlenir.
h. Karaciğer: Karaciğer vücudun en önemli organlarındandır.
Karaciğerin yapı ve görevi birimi lopcuklardır.
Karaciğerin alt yüzeyinde safra kesesi (öd kesesi) bulunur. Karaciğer
hücreleri tarafından üretilen safra karaciğer kanalıyla öd
kesesine getirilir.
Safranın içinde safra tuzları, kolesterol, yağ asitleri, safra
pigmentleri
su bulunur.

Safranın Görevleri :
yapılarından
meydana gelir. iyonları vardır. Tükrükte bulunan amilaz pişmiş
nişastayı kimyasal olarak parçalayabilir. bundan sonra gelen kısma
ve


  • Yağların mekanik olarak sindirilmesini sağlar.
  • Yağda eriyen A - D - E
    - K vitaminlerinin emilimini artırır.

  • Mideden gelen asidik
    besinleri bazik hale getirir.

  • Bağırsak kokuşmalarını
    önler, zararlı bakterilerin üremesine engel olur.

  • Bağırsak villuslarının
    hareketini artırır.

Karaciğere iki
kaynaktan kan gelir. Birincisi dalak ve sindirim organlarıdır. Bunlardan
toplanan kan, kapı toplar damarı ile karaciğere götürülür.
İkincisi damar ise aortun bir koludur. Aorttan gelen kan karaciğer atar
damarı yoluyla karaciğere ulaşır.

Karaciğerin Görevleri :


  • Vücut ısısını düzenler.
  • Antitoksik fonksiyonu
    ile zehirli (toksik) maddeleri zehirsiz hale getirir.

  • Pıhtılaşmada rol
    oynayan protrombin ve fibrinojeni üretir.

  • Yaşlı alyuvar
    hücrelerini parçalar. Embriyo döneminde kan hücrelerinin üretimini
    sağlar.

  • Kanda bulunan fazla
    glikozu glikojen halinde depo eder.

  • Safra üretir ve
    salgılar. Bunun için alyuvarların parçalanması sırasında açığa çıkan
    hemoglobini kullanır.

  • Kanın damar içinde
    pıhtılaşmasını engelleyen heparini üretir.

  • D, B, A ve
    bağırsaklarda sentezlenen, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan K vitamini
    ile; demir, kalsiyum, bakır, protein ve yağları depo eder. Karotenden A
    vitamini sentezler.

  • Zehirli (amonyaklı)
    maddeleri daha az zehirli üre ve ürik asit haline dönüştürür.

  • Cinsiyet hormonlarının
    fazlasını yok eder.

  • Lenf yapımında görev
    alır. Antikorların önemli bir kısmını üretir.

  • Proteinlerin
    karbonhidrat ve yağlara dönüşümünü sağlar.

2. Besinlerin
Sindirimi

Kimyasal sindirimle proteinler amino asitlere, karbonhidratlar monosakkaritlere,
yağlar yağ asidi ve gliserole parçalanarak hücre
zarından geçecek küçüklüğe getirilir.
Kimyasal sindirimle parçalanan moleküllerin bir kısmı hücrelerde hemen
kullanılmazlarsa dokularda depo edilebilirler. Hayvanlar yedek
besinlerini glikojen ve yağ şeklinde, bitkiler ise nişasta
şeklinde depo eder.
Bitkiler vitaminleri kendi bünyelerinde yapabildikleri halde, hayvanlar
ve insanlar yapamazlar. Bu yüzden, hayvanların ve insanların başlıca
vitamin kaynağı bitkilerdir. B ve K gibi bazı vitaminler hayvanların ve
insanların bağırsaklarında yaşayan mikroorganizmalar tarafından
sentezlenebilir. Beslenmede, temel besinlerden başka, sodyum (Na),
potasyum (K), mağnezyum (Mg), fosfor (P),
kalsiyum (Ca) ve demir (Fe) gibi mineral tuzlarının da
alınması gerekir. Vitaminler ve mineraller sindirime uğramadan kana
geçebilirler.
a. Karbonhidratların Sindirimi: Karbonhidratların kana
geçebilmesi için sindirim organlarında en küçük yapı birimi olan glikoz,
fruktoz, galaktoz, riboz
ve deoksiriboz monomerlerine kadar
parçalanmaları gerekir.
Karbonhidratların sindirimi ağızda başlar. Besin ağızda çiğnenirken
tükrükteki amilaz enzimi, nişasta ve glikojen molekülündeki
bağları koparır. Onları daha küçük parçalara (dekstrin) ve maltoza
ayırır.
Karbonhidratlar mideden hiçbir kimyasal değişikliğe uğramadan oniki
parmak bağırsağına gelir. Besin bağırsağa girdiğinde, bağırsak
hücrelerinden pankreası uyaran bir hormon salgılanır. Bu hormon,
pankreastan öz suların salgılanmasını sağlar. Pankreas öz sularındaki
enzimler (amilaz) ağızda tam olarak parçalanmayan karbonhidratları
disakkaritlere (maltoza) kadar parçalar.
Disakkaritlerin sindirimini sağlayan enzimler ise bağırsak öz suyunda
bulunur. Bu enzimler (maltaz, sükraz ve laktaz) ise disakkaritleri
monosakkaritlere parçalar. Böylelikle karbonhidratların sindirimi
tamamlanmış olur.
İnsanda selüloz sindirici enzim üretilmediği için selüloz kalın
bağırsakdan dışkı olarak atılır.
b. Proteinlerin Sindirimi : Proteinlerin ve proteinli
bileşiklerin kana geçebilmeleri için, sindirim sisteminde yapı taşları
olan amino asitlere parçalanmaları gerekmektedir.
Proteinlerin kimyasal sindirimi midede başlar; ince bağırsaklarda
tamamlanır. Yutulan besin mideye geldiğinde, bazı mide hücreleri bir
hormon salgılar. Bu hormon mide bezlerinden enzim (pepsin) üretilmesini
sağlar. Bu enzimler proteinlerin daha küçük birimlere (peptonlara)
parçalanmasını sağlar.
Parçalanan proteinler oniki parmak bağırsağına geldiğinde, pankreasın
enzimleriyle (tripsin ve kimotripsin) ince bağırsaklarda amino asitlere
ve dipeptitlere parçalanır. Dipeptitler ise bağırsak çeperinden
salgılanan erepsin enzimiyle amino asitlere ayrışır.
Bütün sindirim enzimleri protein yapıda olup, sağlıklı bir insan günde
100 gr kadar enzim salgılar. Bu miktar, dışardan alınan protein
miktarına yakındır. Salgılanan enzimler ince bağırsağın son kısmında
pinositozla emilerek hidroliz edilir ve emilir. Böylece protein kaybı
önlenmiş olur.


 Sindirim Sistemleri   Sindirim_sekil04
Şekil : Besinlerin Sindirimi
c.
Yağların Sindirimi :
Yağların ince bağırsaktan emilebilmesi için yağ
asitleri
ve gliserine kadar parçalanmaları gerekir.
Yağlar, safra tuzlarının ve pankreastan salgılanan lipaz enziminin
etkisiyle ince bağırsakta yağ asidi ve gliserole ayrılır. Safra tuzları,
yağ damlalarının yüzeyini artırararak lipaz enziminin etkisini
kolaylaştırır (mekanik etki).
Oluşan sindirim ürünleri; tekrar hidroliz edilemeyecek kadar
basit moleküller olduklarından hücre zarından geçebilirler, hücrelerde
yapı maddesi olarak veya vücudun enerji ihtiyacının karşılanmasında
kullanılabilirler.

3. Sindirilen Besinlerin Emilmesi
Sindirim sonucu en küçük parçalara ayrılan besin maddelerinin kan ve
lenfe geçmesine emilme denir.
a. İnce Bağırsakta Emilim: Besin maddeleri en fazla ince
bağırsaktan emilir. İnce bağırsaktaki emilme difüzyon veya aktif
taşımayla gerçekleşir. Emilen besinler iki yol izler.
I. Yol : Glikoz, galaktoz, fruktoz, amino asit, mineraller, su ve
bazı vitaminler incebağırsaktan difüzyon ve aktif taşımayla kan
damarlarına geçer.
II. Yol : Yağ asitleri, gliserol, A, D, E, K vitaminleri bağırsak
villuslarında emildikten sonra lenf kılcallarına geçer. Bu kılcallar
peke sarnıcında toplanır. Peke sarnıcı göğüs lenf kanalı yoluyla sol
köprücük altı toplardamarına oradan da üst ana toplardamara bağlanarak
kalbe ulaşır.
b. Kalın Bağırsakta Emilim: Sindirilen besin maddelerinin
içerisinde bulunan suyun büyük bir kısmı kalın bağırsakta emilir. Kalın
bağırsakta bakteri faaliyetleriyle K ve B vitaminleri sentezlenir. Bu
vitaminler ve tuzların emilimi de kalın bağırsakta olur.


Normal bir insanda sindirilen karbonhidratların hepsi, yağların % 95'i
ve proteinlerin % 90'ı ince bağırsaktan geçerken emilir. Bu emilim
olaylarında difüzyon, osmoz ve aktif taşıma görev yapar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmcafe.yetkinforum.com
 
Sindirim Sistemleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FrmCafe :: Eğitim & Kariyer & Kişisel Gelişim :: Ödev Arşivi-
Buraya geçin: