Programcı Administrator
Mesaj Sayısı : 818 Tecrübe Puanı : 9432 Rep : 1002 Yaş : 28 Nerden : Ankara
| Konu: Hücrenin Organelleri Cuma Haz. 25, 2010 1:34 pm | |
| HÜCRE ORGANELLERi Çok hücreli,gelismis yapılı canlılarda organ ve sistemlerle gerçeklestirilien hayatsal olaylar tek hücreli canlılarda ve çok hücrelilerin her bir hücresinde “organel”denilen hücre içi yapılarıyla gerçeklestirilir.O halde her hücre organeli bir organ ya da sisteme karsılık gelmektedir.Her hücrenin tek basına canlılık özelligi gösterebilmesi organellerle mümkün olmaktadır.Sentrozom ve ribozom dısındaki organeller hücre zarına benzeyen bir zarla çevrilidir. Hücreleri,yapı ve fonksiyon olarak mükemmel isleyen bir devlete benzetebiliriz.Çünkü yöneticisi ve diger görevleri üstlenmis ayrı birimleri vardır.Buna göre her organel bir görevden sorumlu bakanlar gibidir. a.Endoplazmik Retikulum:Hücre zarından çekirdek zarına kadar uzanan,hücreyi ag gibi örmüsi,hücre içi kanallar sistemidir.Üzerinde ribozom bulunduranlara Granüllü E.R.,bulundurmayanlara Granülsüz E.R. denir.Granülsüz E.R. daha çok yaglı maddelerin sentezini yapan yag bezleri hücrelerinde veya steroit hormon sentezleyen salgı bezi hücrelerinde bulunur. Granüllü E.R. ise protein sentezinin çok yapıldıgı hücrelerde daha iyi gelismistir.E.R.ler hücre içine ve dısına madde tasınmasında ,bazı maddelerin depolanmasında görev yaparlar.Ribozomlarda sentezlenen proteinleri de golgiye tasırlar. b.Ribozom:Isık mikroskobuyla görülmeyen çok küçük,zararsız organellerdir.Çekirdek zarı,E.R.,sitoplazma sıvısı,kloroplast sıvısı ve mitokondri sıvısında bulunurlar.Hücrede her türlü protein ve RNA’dan yapılmıslardır.Büyük ve küçük alt birimden olusurlar.Protein,enzim ve hormon sentezi hızlı olan hücrelerde daha çok bulunur.Birçogu sitoplazmada yanyana gelerek polizom (poliribozom)ları olusturur.Virüsler hariç bütün canlı hücrelerde bulunan temel organeldir. c.Mitokondri:Memeli alyuvarı,bakteri ve mavi yesil alglerin dısındaki bütün ökaryot hücrelerde bulunur.Hücrede enerji üretimini saglayan oksijenli solunum merkezlerindendir.Enerji gereksinimi fazla olan hücrelerde sayıları fazladır. Etraflarında hücre zarının yapısına benzeyen,ancak çift katlı olan bir zar sistemi bulunur.Dıs zar düz ve esnek bir yapıya sahiptir.Gerektiginde siser ve büzülür.Iç zar yüzeyi artırmak için mitokondri sıvısına (=matrix)dogru kıvrımlar yaparak krista denilen zar kıvrımlarını meydana getirir. Oksijenli solunumda görev yapan ETS elemanları kristalar üzerinde bulunurken,krebs çemberi enzimleri sıvı kısmında bulunurlar. Mitokondrinin kimyasal yapısında %60-65 protein,%35-40 lipit,ve çok az miktarda DNA,RNA ve ribozom bulunur. Mitokondriler,gerektigi zaman bölünebilir,büyüyebilir ve kendileri için gerekli bazı proteinleri sentezleyebilir. d.Golgi Aygıtı:E.R.den olusmustur.Birbirine paralel uzanmıs kanalcık ve kesecikler seklindedir.Salgı maddelerinin olusturulması,paketlenmesi ve salgılanmasından sorumludurlar. Pankreas,süt bezi,hipofiz gibi salgı bezlerinde,bitkilerin nektar bezlerinde,salgı dokusunda bol bulunur.Degiserek lizozomları meydana getirirler.Golgide kompleks bilesiklerin,karbonhidrat ve yagların sentezi de yapılmaktadır. e.Lizozom:Golgi aygıtından meydana gelirler.Hücre içi sindirim enzimlerini tasıyan keseciklerdir.Hücreye fagositoz ve pinositozla alınmıs ya da hücre içinde olusturulmus her türlü büyük moleküller lizozomlar tarafından sindirilirler. Hücre yaslanınca lizozomlar patlar ve hücre kendini sindirir.Buna Otoliz denir.Kurbaga larvalarında kuyrugun kaybolması,ölmüs cesetlerin daha çabuk çürümesi bu intihar kesecikleriyle mümkün olmaktadır.Hücre organellerinin yenilenmesinde de lizozomların önemli görevleri vardır.Eksiyen hücreler veya organeller lizozomlarda otoliz olayıyla sindirilirler.Örnegin 1 gram karaciger dokusunda bir saatte,bir milyar mitokondri sindirilip,yenileri yapılır. f.Koful(Vakuol):Hücrede olusan artık maddelerin ve fazla sıvıların depolandıgı keseciklerdir.Hücre zarının içeriye dogru kıvrılmasıyla.E.R.dan,golgi aygıtından veya çekirdek zarından meydana gelebilir.Daha çok tek hücrelilerde ve bitki hücreletinde bulunurlar.Hayvan hücrelerindeki kofullar çok az ve küçüktür. Tek hücrelilerde kofullar önemli görevleri üstlenmislerdir.Bunlardan besin kofulları hücre içine alınan maddelerin sindirilmesini,kontraktil kofullar ise fazla suyun dısarıya atılmasını saglar. Kofulların bazıları ortaya çıkıp,görevleri bittikten sonra kaybolurlar. Örnegin fagositoz ve pinositozla alınan besinlerin sindirilmesini saglayan besin kofulları,sindirim kofulları ve bosaltım kofulları gibi. Bitkilerde hücre yaslandıkça koful büyür.Çünkü tuzlu artıklar kofullarda biriktirilir.Kofullar plazmoliz’de küçülür.Deplazmoliz ve turgor’da büyür.Bitkilerden salgılanan bir çok koku maddesi koful öz suyundan dısarı atılır. g.Sentrozomadece hayvansal hücrelerde ve bazı basit yapılı alg ve mantar türlerinde bulunur.Silindir seklindeki iki sentriolden olusur.Hücre bölünmesi sırasında eslenerek hücrenin kutuplarına çekilir ve ig ipliklerini tutarlar.Bu sayede kromozom takımlarının ayrılması saglanır. Her sentriol 9 adet protein yapıdaki tüp demetinden meydana gelmistir.Bitki hücrelerinde sentrozom bulunmadıgından ig iplikleri sitoplazmadaki proteinlerden dogrudan olusturulur. g.Plastidler sadece bitki hücrelerinin sitoplazmasında bulunan organellerden birisidir.Sekilleri küre,oval,ig ya da iplik biçimindedir.Plastidler hücreyle beraber geliserek görevine uygun sekil ve renk kazanırlar.Renklerine ve görevlerine göre plastid çesitleri üç grupta incelenmektedir. Kloroplastlar:Yesil renkli plastidlerdir.Bitkilerin farklı organlarına ait hücrelerde degisik sayılardadırlar.Kloroplastlar yapraklarda,genç dallarda,olmamıs sebze ve meyve hücrelerinde çok sayıda bulunmaktadır.Çiçek ve kök hücreleri gibi,bazı bitki hücrelerinde kloroplast bulunmayabilir.Kloroplastın kimyasal yapısını protein,karbonhidrat,yag,klorofil,DNA ve RNA olusturmaktadır.Kloroplast fotosentez olayının gerçeklestigi organeldir.Kloroplast çift katlı hücre zarı ile çevrilidir.Stroma ve Granum olmak üzere iki kısımdan yapılmıstır. Stroma:Kloroplastın içini dolduran renksiz bir ara maddedir.DNA,RNA, Ribozom ve fotosentez enzimleri stromada bulunmaktadır.Bu nedenle kloroplastlar kendi enzimlerini yapabilir ve çekirdekten bagımsız çogalabilirler. Granum:Ara madde içine gömülmüs disk ve diskleri birbirine baglayan lamellerden olusmustur.Bu yapıların en küçük birimine tilakoid denir. Tilakoidler biraya gelerek granumu,granumlarda biraya gelerek granayı olustururlar.Bu lamelli yapı ısık enerjisinin en ekonomik sekilde kullanımını saglar. Klorofil pigmentleri bu tilakoidlerin arasına yerlesmistir.Klorofiller yesil bitkilerde kloroplastlarda bulunurken,bakteri ve mavi-yesil alglerde sitoplazmaya dagılmıs sekilde bulunur.Klorofil pigmentinden yoksun bitkilerde albinoluk görülür.Albinoluk kısmi olabilir;o zaman bitki alacalı bir görünüm alır. YAPI VE GÖREVLERİ HÜCRE ORGANELLERİNİN YAPI VE FONKSİYONLARI Hücreler ışık mikroskopu ile incelendiği zaman, sitoplazma ve çekirdek adı verilen iki bölümden oluştuğu görülür. Ancak daha büyük büyütme sağlayan elektron mikroskopuyla yapılan incelemeler, hücrenin bir takım alt birimlerden, hücre organellerinden oluştuğunu ortaya koymuştur. Hücre şunlardan oluşmuştur. Hücre zarı Sitozol Organeller Çekirdek Hücre Zarı: Zar ya da membranlar yaşam için çok önemlidir, çünkü bir hücre 2 sebebten dolayı kendisini dışarıdaki ortamdan ayırmak zorundadır. DNA, RNA ve benzeri yaşamsal moleküllerini dağılmaktan korumalıdır. Hücre molekül yada organellerine zarar verebilecek yabancı molekülleri uzak tutmalıdır. Ancak hücre bu iki kurala uyarken bir taraftan da çevreyle haberleşmeli, dış ortamı sürekli olarak izlemeli ve ortam değişikliklerine ayak uydurmak zorundadır. Ayrıca hücre besin maddelerini dışarıdan almalı ve ####bolizması sonucunda ürettiği toksik (zehirli) maddeleri dış ortama vermelidir. Biyolojik membranlar Şekil 1 de görüldüğü gibi bilipit katmandan oluşur. Şekildeki her bir fosfolipiti temsil eder. Daire ya da baş negatif yüklü fosfat gurubudur, ve iki kuyruk da çok hidrofobik (hidrofobik=suyu iten) olan hidrokarbon zincirlerini temsil eder. Fosfolipit zincirlerinin Şekil 1. De görüldüğü düzenlenmesi sonucu hidrofobik kısımlar membranın içinde kalır. Membran yaklaşık 5 nanometre (1 nanometre = 1 metrenin milyarda biri) kalınlığındadır. Membran semipermeabledır (yarı geçirgen), yani bazı maddelerin membrandan serbestçe geçmesine (diffüze olmasına) izin verir. Membran büyük moleküllere geçirgen değilken, yüklü iyonları çok az geçirir, ve yağda eriyen küçük moleküllere oldukça geçirgendir. Tüm biyolojik membranlar gibi hücre zarı (membranı) da lipit, protein ve az miktarda karbonhidrattan oluşmuştur. Hücre zarı, hücre içinde ve dışında bazı uzantılarla devam eder. Hücre dışına doğru olan uzantılar hücrenin yüzeyinden interstisiyel mesafeye doğru uzanırlar, bu uzantılara mikrovillus denir. Hücre içine doğru devam eden zar sistemi ise dış ortamın hücre içiyle daha yakın ilişki kurmasını sağlar. Bu sisteme endoplazmik retikulum denir. Endoplazmik Retikulum: Endoplazmik retikulum lipid, protein (ribozomlar aracılığı ile) ve kompleks karbonhidratların yapım yeridir. Endoplazmik retikulum hücredeki toplam membranların yarısından fazlasını oluşturur. Endoplazmik retikulum iki membrandan oluşur, iki membran arasında kalan boşluğa endoplazmik retikulum lümeni denir. İki tip endoplazmik retikulum vardır. Granüllü Endoplazmik Retikulum: Üzerinde ribozomlar vardır. Sisterna denilen yassılaşmış keseler şeklindedir. Düz Endoplazmik Retikulum: Ribozomları yoktur, tüplerden oluşan bir ağ şeklindedir. Golgi Kompleksi: Golgi kompleksi hem yapı hem de fonksiyon yönünden endoplazmik retikulum ile yakından ilişkilidir. Bu organel birbirine paralel bir dizi membranöz kanaldan oluşur ve salgı yapan hücrelerde iyi gelişmiştir. Golgi kompleksinin fonksiyonu endoplazmik retikulumda sentezlenen maddelere son şeklini vermek ve bu maddeleri bir membranla çevrelemektir. Ayrıca hücre zarının yenilenmesi ve yüzeyinin genişletilmesi görevini de üstlenir. Lizozom: Lizozomlar 0,2 ila 2 m m çapında organellerdir. Hücreiçi sindirimi sağlamak üzere yaklaşık 40 civarında enzim içerirler. Lizozom membranı lizozomun hücreyi tümüyle sindirmesini önler. Bu enzimler için optimal pH 5 civarıdır. Lizozomlarda ATP hidrolizi ile çalışan H+ pompası vardır. Bu sayede lizozomun pH I düşük tutularak enzimlerin etkin hale geçmesi önlenir. Peroksizom: Peroksizom membranında spesifik proteinler ve oksidasyon enzimleri vardır. Karaciğerdeki peroksizomların ana görevi detoksifikasyondur (bir maddeyi zararsız hale getirme). Ribozom: Ribozomlar proteinlerin sentez edildikleri yerdir. Protein sentezi için gerekli bilgi DNA dadır, bu bilgi RNA ya transfer edilir, ve ribozomlarda RNA daki bu bilgiyle protein yapılır. Bir hücre için protein sentezi çok önemlidir, bu yüzden de hücrede binlerce ribozom bulunur. Ribozomlar ya sitoplazmada serbestçe yüzerler ya da endoplazmik retikuluma bağlı olarak bulunur. Ribozomların membranı yoktur. Protein sentezlemedikleri zaman 2 alt gurup halinde bulunurlar. Alt guruplar ribozomal RNA (rRNA) ve ribozomal proteinlerden oluşur. Mitokondri: Mitokondriler eukaryotik hücrelerde ana enerji üretim merkezleridir. Biri iç diğeri dış olmak üzere iki membranı vardır. İç membranda çok sayıda katlanmalar vardır, bu membranın yüzey alanını genişleterek, membran bağımlı raksiyonların daha fazla sayıda olamasını sağlar. Mitokondrilerin kendi DNA ve ribozomları vardır. Çekirdek (Nükleus): Nükleus DNA nın bulunduğu ve DNA daki bilginin RNA ya aktarıldığı yerdir. Çift katlı bir membranla sarılmıştır, bu membranda çok sayıda büyük porlar bulunur. Çekirdeğin içini dolduran esas madde DeoksiriboNükleik Asit ve protein molekülleridir. Bu DNA molekülleri nükleus içinde rastgele dağılmış olamayıp kromozom denilen yapılar içinde protein molekülleri ile birlikte organize olmuşlardır. İnsanda 46 adet (23 çift) kromozom bulunur. DNA molekülleri hücrede mevcut bütün proteinlerin nasıl yapılacağının genetik bilgisini içerirler. Bilgi nükleusdadır fakat proteinler sitoplazmada yapılır, bu sebeple bilginin sitoplazmaya aktarılması gereklidir. Bu amaçla DNA kalıp gibi kullanılarak, bu kalıptan RNA yapılır, oluşan RNA sitoplazmaya geçerek, protein yapım yeri olan ribozomlara protein sentezi için gerekli bilgiyi aktarır. Çekirdek hücrenin kontrol merkezidir, buradaki genetik mekanizmalar yoluyla sadece hücre içindeki kimyasal olaylar değil, aynı zamanda hücrenin özelliklerinin yeni hücre nesillerine aktarılması da sağlanır. Hücre İskeleti: Aslında hücre iskeleti terimi yanlış bir deyimdir. Hücre iskeleti transparan olduğu için hem ışık hem de elektron mikroskobu preperatlarında görülmez. Hücre çizimlerinde de gösterilmemesine rağmen önemli bir hücre komponenttidir. Hücre iskeleti hücrenin şeklini, hücre organellerinin yerinde durmasını sağlar, ve hücre hareketinden sorumludur. Hücre iskeleti şunlardan oluşmuştur. Sentriyoller Mikrotübüller Aktin filamentleri Sentriyoller çekirdeğe yakın olarak yer alan bir çift silindirik yapıdır. Her biri üçerli guruplar halinde dokuz tübülden oluşmuştur. Sentriyoller hücre bölünmesi sırasında kromozomların hücre kutuplarına çekilmesini sağlarlar. Mikrutübüller tübülin denilen alt birimlerden oluşmuştur. Görevi hücreyi yerinde tutmaktır, aynı zamanda silya ve flagellanın da ana bileşenidir. Aktin filamentleri ise hücrenin şeklini değiştirmesinde görev alırlar | |
|