“Bundan
uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme Aşk Şeriatı.Yazmaya cesaret
edemedim.Dilim lal oldu,kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye
yolladım kendimi.Dünyayı dolaştım.İnsanlar tanıdım,hikayeler topladım.
Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı;ben hala ham,hala
aşkta bir çocuk gibi toy”
Galiba çoğumuz hala ham ve hala aşkta bir çocuk gibi toy … ne dersiniz?
Günümüzün önde gelen yazarlarından olan Elif Şafak “Aşk” isimli kitabı
ile yine kendinden çok söz ettirmekte. Son romanı Aşk iç içe geçmiş, iki
ayrı zamanda geçen iki ayrı hikâyenin paralel öyküsü… Bu romanı ile de
edebiyat dünyasının gündemine oturan Elif Şafak aşkı bir tasavvuf
eksenine oturtarak bize sunuyor.
Dünyevi aşk , ilahi aşk, doğunun aşkları, batının aşkları... Zıt gibi
görünen her şey aşk söz konusu olunca birleşebiliyor. Kitapta bunu çok
başarılı yapmış olacak ki haftalardır en çok okunanlar listesinde ilk
sıraları kimseye kaptırmıyor.
"Ya ortasındasındır AŞK’ın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde..
Ella Rubinntain (40) Amerikalı bir ev kadınıdır. Tipik burjuva
değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve
görünüşte “sorunsuz” bir evliliği vardır. Üç çocuğunu da büyüttükten
sonra bir yayınevinde editör-asistanı olarak iş bulur; görevi A. Z.
Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi
romanını değerlendirmektir. Ancak hayatının kritik bir döneminde eline
aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ella’yı derinden sarsacak,
dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına
neden olacaktır. Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali,
yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar… ve aşkın peşinde kat
etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller…
Aşk… kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası…
Aşk…
Elif Şafak’tan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir roman. "