Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, ODTÜ'de Başbakan Erdoğan
başkanlığında toplandı. Toplantının açılışında konuşan Başbakan
Erdoğan, savunma ve uzay araştırmalarının bizzat kendi himayesinde
olduğunu ifade etti.
Bu iki alanın, ''geleceği çizen, stratejik öneme sahip alanlar
olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Bu alanları devletimizin
bekasının, milletimizin güvenliğinin olmazsa olmazları olarak
görüyoruz'' dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bakınız daha önceleri ihtiyaç duyulan,
savunma araç, gereç ve mühimmatları, ithalat yolu ile satanın
verdiğiyle yetinilerek sağlanılıyordu. Bunlar ülkemizde üretilse bile,
teknolojinin transfer edildiği, kaynağın izin verdiği kadar bilgi ve
teknoloji sahibi olabiliyordunuz. Tabii başkasının silahı ile gözü,
kulağı, bilgi ve teknolojisiyle ne kadar güvenlik sağlanabileceğini
sizlerin tak dirine bırakıyorum. 1990'lardan itibaren TSK'nın, Türk
bilim insanlarına ve mühendislerine olan güveni ve TÜBİTAK enstitüleri,
üniversiteler ve özel sektörün gayretleri sonunda, 'bunlar bizim
ülkemizde yapılamaz' söylemi, yerini kritik teknolojilerin milli olarak
üretilmesi kararlılığına bırakmıştır. Özellikle, 2005 yılından
itibaren savunma ve uzay araştırmalarını himayem altına aldıktan
sonraki dönemde söz konusu alanlara daha daha önceki dönemlerde ayrılan
kaynağın katbekat fazlasını sağladık. 2006-2010 arasında TÜBİTAK
Savunma Harcamaları Programı çerçevesinde 46 projeye, 558 milyon lira
ödenek tahsis edildi. Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı ve
Savunma Sanayi Müsteşarlığının ortak faaliyetleri ve kaynaklarının
müşterek kullanımı ile bu alanlarda önemli adımlar atıldı. Bugün
üniversitelerimizde, özel sektörde ve TÜBİTAK enstitülerinde bu
doğrultuda büyük bir çaba harcanıyor, bu atılım devam etmekte ve sonuca
da ulaşmaktadır. Sonuçlarını da almaktayız. Ve artık bu sonuçları
alırken bunu ihraç eder duruma da Türkiye olarak gelmiş durumdayız.
ImageTüm sektöre buradan özellikle sesleniyorum. Bu alanda ülkemizde
bilgi kimde ve nerede ise lütfen ona ulaşın. Ama bilginin bedelini
ödeyin. Bilgiyi üretenlere değer verin ki ülkemizde bilgi üreten de
bilgi de çoğalsın. Artık şu husus herkes tarafından anlaşılmalıdır.
Türkiye pek çok alanda olduğu gibi savunma teknolojilerinde kendi
kendine yeter hale gelmektedir.''
ÇİN'DEN SONRA DÜNYADA İKİNCİYİZ
Erdoğan,
"Üniversitelerimizde, kamu araştırma enstitülerinde ve özel sektörde
çalışan bilim insanlarımızın, araştırmacılarımızın ülkemiz ihtiyaçları
doğrultusunda ürettiği bilgileri hızla yaşama geçirecek mekanizmaları
çoğalttık. Yeni programlar aracılığıyla bu mekanizmaları daha da
çeşitlendirmenin çabası içerisindeyiz" dedi. 2002 ile 2008 yılları
arasında 2008 sabit fiyatları ile Ar-Ge harcamalarında 3 kata yakın bir
artış sağlandığını belirten Başbakan Erdoğan, "Bu artış hızında
Türkiye, Çin'den sonra dünyada ikinci ülkedir" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan diğer ifadeleri şunlar:
- Özel sektörümüzün verilen teşvikleri dikkatli ve amacı
doğrultusunda kullanacağından eminim, aksi takdirde bu teşvikleri
sürdürmemiz mümkün olamaz.
- Hükümetimiz döneminde Ar-Ge ve yeniliğe yapılan doğrudan devlet
yatırımları ülkemizdeki yenilik çalışmalarının artmasını ve bu
alanlardaki kapasitenin gelişmesini sağlamıştır.
- Ülkemizin Ar-Ge ve yenilik potansiyelini ortaya çıkararak rekabet
gücünü artırmak ve sürdürülebilir kılmak, bizim başlıca hedefimizdir.