FrmCafe
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


      FrmCafeHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız : 0

 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En iyi yollayıcılar
Programcı
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
Draquinq
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
xxReDoLxx
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
Dj Güray
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
kortel
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
AnyCooL
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
estonya
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
KinqCommando
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
kaharamanlar
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
zargonx041
Şeyh Şerafettin Dağıstani Vote_lcapŞeyh Şerafettin Dağıstani Voting_barŞeyh Şerafettin Dağıstani Vote_rcap 
En son konular
» Knıght Online Oynayanlar...
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptyÇarş. Haz. 30, 2010 11:27 pm tarafından kortel

» Domuz
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:31 pm tarafından xxReDoLxx

» 3 Dakika Önce
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:31 pm tarafından xxReDoLxx

» Bir Çanak Ayran
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:27 pm tarafından xxReDoLxx

» Arka Kapı
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:26 pm tarafından xxReDoLxx

» Nereden anladın
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:26 pm tarafından xxReDoLxx

» Yesekmi?
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:25 pm tarafından xxReDoLxx

» No.160
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:24 pm tarafından xxReDoLxx

» Ödül
Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 10:22 pm tarafından xxReDoLxx

Zirve100

Zirve100 Toplist
Alexa

 

 Şeyh Şerafettin Dağıstani

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Draquinq
Administrator
 Administrator
avatar


<b> Mesaj Sayısı </b> Mesaj Sayısı : 209
<b> Tecrübe Puanı </b> Tecrübe Puanı : 8659
<b> Rep </b> Rep : 1012

Şeyh Şerafettin Dağıstani Empty
MesajKonu: Şeyh Şerafettin Dağıstani   Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 22, 2010 2:33 am

ŞEYH ŞERAFETTİN
HAZRETLERİ
Şerâfeddin
"Zeynü'l-Abidin" Dağıstanî, Hicrî 1292 - Miladî 1875 yılı, Zilkai­de
ayının üçüncü Pazartesi gecesi Dağıstan'ın Temirhan-şura vilayeti, Gunip
kazasının. Kikuni köyünde, dünyaya geldi. Babası Abdurraşid Efendi,
annesi Emine Sara Hatundur. Anne ve babasının her ikisinin de kabirleri,
Yalova Güneyköy’deki kabristandadır. Yalova ilinin Güney (Reşadiye)
Köyünde Hicrî 1355 - Miladî 1936 yılı Cemaziyel evvel ayının yirmi
yedinci pazar günü, köyünde (hicri takvime göre) altmış üç yaşında iken
vefat etmiştir. Son yüzyılın en seçkin tasavvuf büyüklerinden olan
Şerâfeddin Zeynel Abidin Dağıstanî, “Ebu’l-Fukara” lakabı ile de anılır.


Şeyh Şerafedin Dağıstani'nin Yolava
Güney Köy'deki meskeni.

Ata yurdu olan Dağıstan, tamamıyla Rus işgali
altında olduğundan doğduğu günler, dinin yasaklamalarla engellendiği ve
maneviyatın neredeyse yok edildiği çok zor bir zamandı. Bir çok velinin
menakıbında olduğu gibi Şeyh Şerâfeddin’in de doğumundan itibaren
çeşitli kerametler gösterdiği çocukluğundan itibaren mahlukatın
kendilerine has zikirlerini işitebildiği rivayet edilmiştir..


Bu rivayetlerin dışında kesin olarak gerçek
olan husus, altı-yedi yaşlarında iken Dağıstan’ın o dönem Nakşibendiyye
yolunun önderi Ebu Ahmed es-Suğuri’nin manevi eğitimine girdiği ve zikir
meclislerine katılmağa başlamış olduğudur. Çok zeki bir çocuk
olduğundan Ebu Ahmed es-Suğuri’nin ilahi sırlara ışık tutan sûfî
öğretilerini hemen kavrama yeteneğine sahipti. Dağıstan’daki gençlik
yıllarında, elinden biat alarak Nakşibendi tarikatına intisap ettiği
Şeyh Ebu Ahmed es-Suğuri’nin gözetiminde seyr ü sülukunu tamamlamıştı.


Ebu Ahmed es-Suğuri’nin, 1877'de Dağıstan'ın 4.
İmam'ı olan oğlu Muhammed Hacı'ya destek verdiği gerekçesiyle, Rus'lar
tarafından köyü Sogratl'dan ayırılıp Gazdanuşi Kasabasına sürgün
edildiği bilinmektedir.


Şeyh Şerâfeddin Zeynel Abidin, orta boylu bir insandı,
hitap ettiği her insanı derinden etkileyen sesi berrak ve tok idi.
Nurani, buğday renkli bir cildi vardı ve yüzü berrak; ışıltılı bir sima
arz ederdi. İlk irşat yıllarındaki siyah sakalı yaşı ilerlediğinde pamuk
gibi bembeyaz bir hal almıştı. Âlimdi. Gözleri koyu gri-lacivert renkte
idi.

Belki
de en önemlisi her atışında ilahi rahmete dalıp çıkan bir kalp ve
kendisine başvuran kişinin ruhani haline de nazar edebilen gözler ile
dünyaya gelmişti. Zaman içinde hem kalbi, hem de gözleri nitelik olarak
çok daha hassas bir nitelik kazandı.Şeyh Şerâfeddin Zeynel Abidin, ilk
medrese tahsiline de Dağıstan'da başlamış ve ancak savaş şartları
yüzünden ikmal edememişti:


Eğitimini
Türkiye’ye daha önce hicret etmiş olan ve biatini tazeleyeceği dayısı
Şeyh Muhammed-ül Medeni’de tamamlayacaktı. Böylece Türkiye’de Ebu Ahmed
es-Suğuri’nin halifesi olan Muhammed-ül Medenî’nin terbiyesi altına
girdi. Şeyh Ebu Muhammed el-Medeni, Şeyh Şerâfeddin’in öz dayısı idi ve
daha sonra kızı ile evlendirip kayınpederi de olacaktır.

Türkiye'ye Göçleri ve
Yalova'ya Yerleşim:



Bir kış mevsiminin ortasında 5 ay boyunca
sürecek, karadan zorlu bir yaya yolculuğuna çıktılar. Kendi ailesi ve
kız kardeşinin ailesi ile birlikte hicret ettikleri Türkiye'ye
yöneldikleri, zahmetli ve tehlikeli yolculukları boyunca gündüzleri
saklanıp geceleri yürüyorlardı. Kafilede çocuk, kadın ve yaşlıların da
bulunduğu düşünülürse hangi zor şartlarda gerçekleştirildiği biraz
tahmin edilebilir.


Türkiye’ye vasıl olunca Osmanlı devletinin
organizasyonu ile önce Bursa’ya geldiler; bir süre Bursa’da misafir
edildikten sonra, Marmara denizinin güney kıyılarındaki Yalova’ya
giderek devrin sultanının özel fermanıyla denize oldukça yakın, dağlık
bir yörede yerleştiler. Yerleşmek için bu mahalli seçmelerinde Osmanlı
Devleti’nin iskân politikası yanında bölgenin Kafkasya iklimine kısmen
uygun, dağlık bir arazi olması da etkili olmuştur. Yerleştikleri beldeye
önceleri Elma-Alan veya Elmalı adı verilmiş; daha sonra köye Sultan
Reşat tarafından yapılan yardım ve imar çalışmalarının nişanesi olarak
Reşadiye ve nihayet Cumhuriyet sonrasında Güneyköy adı verilmiştir.


Şeyh Şerâfeddin, bölgeye yıllarca önce
yerleşmiş olan dayısı Şeyh Muhammed-ül Medeni ile birlikte büyük bir
azimle imar ettikleri Reşadiye köyünü ailesi ve akrabaları ile beraber,
elbirliği ile yurt haline getirdiler. Küçük köy sürekli devam eden
göçmenlerin ve özellikle Dağıstanlıların katılımıyla günden güne
kalabalıklaştı; yeni evler inşa edildi; hatta o hale geldi ki arazi
gelen göçmenlere yetmez hale geldi. Köyde ilk kurulan binalar arasında
bir medrese ve köyün ilk mescidi ile ilk dergâhının da bulunduğu külliye
yer alıyordu. Böylece dayısı Şeyh Muhammed-ül Medeni ile birlikte
Nakşibendî Tarikatı’nın sağlam bir kolunu Dağıstan’dan Türkiye’ye
taşımış oldular.


Dayısı Şeyh Muhammed-ül Medeni’nin şefkat kucağını
açtığı Rus istilacıların acımasız ve sömürücü zorbalığından kaçan bütün
Kafkas göçmenlerine ilave olarak Türkiye’nin hemen her yerinden pek çok
talebe Reşadiye medresesine tahsil maksadıyla geliyordu.

Bu
şekilde birkaç yıl önce balta girmemiş bir ormanın eteklerinde kurulan
birkaç evden ibaret olan Reşadiye köyü, rivayetlere göre 1000 öğrencinin
ders gördüğü bir ilim ve irfan ocağına dönüştü. Şerâfeddin’in, sonradan
kayınpederi olan mürşidi Muhammed Medenî, o zamanda, Dağıstanlılar
tarafından çok takdir edilen; hali, ilmi, kemal ve kerametleri gayet
açık olan, maneviyat ikliminin zirvesinde olan büyük bir zat idi.
Yalova’nın Reşadiye köyünde, ikinci mürşidi olan Muhammed el-Medeni
tarafından tasavvufi alanda daha ileri düzeyde eğitildi.


Ebu Ahmed es-Suğuri’nin Dağıstan’daki dergâhında
maneviyatın ilk soluklarını soluyan Şeyh Şerâfeddin’i zahirde ve batında
evladlığa kabul edip yetiştiren, Muhammed Medenî olmuştur.


İmam
Şamil’in destanî direnişinin kırılmasından sonra Kafkasya’ya ve
Dağıstan’a olanca gücüyle yüklenen Rusların zulmünden kurtulmak için,
köylerinin neredeyse tüm halkından oluşan kalabalık bir cemaat halinde,
Dağıstan’ı terk ederek Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldılar. Köyleri
sürekli olarak Rus askerlerinin baskınlarına uğruyor ve bütün ahalisi
hakaretlere maruz kalıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmcafe.yetkinforum.com
xxReDoLxx
Moderator
 Moderator
xxReDoLxx


<b> Mesaj Sayısı </b> Mesaj Sayısı : 74
<b> Tecrübe Puanı </b> Tecrübe Puanı : 172
<b> Rep </b> Rep : 0
<b> Yaş </b> Yaş : 26
<b> Nerden </b> Nerden : ^^Pc^^

Şeyh Şerafettin Dağıstani Empty
MesajKonu: Geri: Şeyh Şerafettin Dağıstani   Şeyh Şerafettin Dağıstani EmptySalı Haz. 29, 2010 9:59 pm

Sağol Paylaşımın İçin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şeyh Şerafettin Dağıstani
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FrmCafe :: Kültür & Sanat & Tarih :: Biyografiler :: P-R-S-T-U-
Buraya geçin: