Alman
sanayici Bosch motorlu araçlar için elektrik donanımı üreten dünya
çapında başta gelen firmayı küçük bir tesisatçı dükkanından başlayarak
kurdu. 20. yüzyılın başında hemen hemen her otomobile takılan manyetoyu
geliştirerek dünya çapında ünlendi.
Bosch Schwaebische Alb dağlarında bir köy olan Albeck'de bir çiftçi
ailesinin oniki çocuğunun onbirincisi olarak dünyaya geldi. Ailesinin
başlıca gelir kaynağını, arabacıların geceledikleri ve atlarını
değiştirdikleri bir han oluşturuyordu.
Tren hattı döşendiğinde ailece Ulm'e taşındılar. Bosch ince tesviyecilik
dalındaki çıraklığını tamamladıktan sonra ülkesinden ayrıldı. 1884'te
ABD'ye giderek burada Thomas Alva Edison ile birlikte çalıştı ve
ardından da İngiltere'ye gitti.
Ondan iki yıl sonra da 10.000 marklık bir sermaye ile Stuttgart'ta bir
tesisat, ince tesviyecilik ve elektroteknik şirketi kurdu. 1887'de bir
arkadaşının kızkardeşi olan Anna Kayser ile evlenerek iki çocuk sahibi
oldu.
Bosch, bir makinacı kalfa ve bir çırak çocukla birlikte her türlü
elektrik tesisatı onarıyor ve telefon, ev telgrafı ve paratoner
(yıldırımsavar) gibi aygıtları monte ediyordu.
1887'de gazlı motorlar için ürettiği manyetoyu izleyen yıllarda giderek
geliştirdi. Elde ettiği başarılar yüzünden tesisatçı firmasının
kapasitesini gözünde büyüttü. Yeni makine alımı için fazla yatırım yaptı
ve 1890'da parasal sıkıntıya düştü. Ancak 1897'de ekonomik sıkıntısını
atlatabildi.
Kendisi tarafından üretilen manyeto artık bir motorlu araca, bir
Dioa-Bouton Üç Tekerleklisine takılabildi. Bosch bundan beş yıl sonra
kesin başarıya ulaştı. Proje mühendisi Gotdob Honold bujilerle bir
yüksek gerilim manyetosu geliştirdi. Bir aygıt ateşleme hızı ve dakiklik
açısından tüm rakip firmaların ürünlerinden üstündü.
Ayrıca hızlı çalışan benzinli motorların geliştirilmesi üzerinde etken
oldu. Aradan çok geçmeden Bosch hemen hemen bütün büyük otomobil
firmalarından sipariş almaya başladı.
Yeni yüzyıla girdikten birkaç ay sonra, bu arada 45 kişi çalıştıran
Bosch, Stuttgart'a taşındı. Elektroteknik fabrikasını plânlarken ABD'de
edindiği deneyimlerden yararlandı.
Modera iş bölümünü göz önünde tutarak imalathanelerini donattı. Sık sık
"Kızıl Bosch" olarak nitelendirilen sanayici, Almanya genelinde ancak
1918'de kabul edilen 8 saatlik iş gününü 1906'da uygulayarak sosyal
tutumunu kanıtladı.
1910'da fabrikasında çalışanlara Cumartesileri öğleden sonra izin verdi.
Diğer işletmelerin çoğunda o tarihte haftada altı tam gün
çalışılıyordu. Şirketi 1913'te 7 haftalık bir işçi mücadelesine sahne
olunca, Bosch işverenler birliğine katıldı. O tarihe kadar bu örgüte üye
olmayı reddetmişti.
Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden önce Bosch ürünlerinin % 90'ını dış
ülkelere satıyordu. Şirketi, motorlu taşıtlar için buji, ışık makinesi,
akü, starter, far vb. parçalardan oluşan ilk standart elektrikli
donanımı sunuyordu.
İngiltere, Fransa ve ABD'de kendi şirketleri ve temsilcilikleri
bulunmaktaydı. Her ne kadar savaş başladığında dış ülkelerden sağladığı
kazanç elden gittiyse de, savaş için yaptığı üretim bunu kat kat
çıkartıyordu. Bosch bu kazancının büyük bir bölümünü Neckar kanalının
inşası için kurulan bir vakfa devretti. 1916'da firmasını anonim şirkete
çevirdi.
Her zaman teknikteki yenilikleri göz önünde bulunduran Bosch, Birinci
Dünya Savaşı sona erdikten sonra araştırmaya büyük paralar ayırdı ve
işletmesini giderek büyüttü.
Özel hayatında 20'li yıllarda kaderin birkaç sillesine katlanmak zorunda
kaldı. Oğlu mültipl skleroz hastalığından öldüğü gibi, çocuğunun
ölümünü kabullenemeyen karısı da geçirdiği ağır depresyonlar yüzünden
hastanelerde bakılmak zorunda kaldı. Bosch 1926'de boşandı ve bir yıl
sonra Margarete Woerz ile evlenerek bir kız çocuk sahibi oldu.
Yine 1927'de çalışanlara şirkette uzun yıllar çalıştıktan sonra,
emekliliklerinde parasal destek sağlayan Bosch Yardımı adı altında
toplumsal bir kuruluşu hayata geçirdi. Ne var ki, 30'lı yılların
başındaki dünya ekonomik buhranı 1937'den beri Robert Bosch GmbH adını
taşıyan bu kuruluşu da etkiledi. Satışlar hissedilir derecede gerilerken
çalışanların kimisine yol vermek gerekti.
Bosch' un fabrikaları İkinci Dünya Savaşı'nda geniş çapta yıkıldılarsa
da kendisi buna tanık olmadı. Şirketin kurucusu 1942 yılinda 80 yaşında
Stuttgart'ta hayata veda etti. Fabrikaları yeniden inşa edildikten sonra
üretim yelpazesine buzdolapları ve diğer elektrikli ev aletleri
eklendi.