1896 yılında Aydın’da doğdu. Kurtuluş Savaşı
sırasında 16 Haziran 1919'da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi
vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini
durdurmuş olan Türk kahramanıdır.
Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Apti, annesi yine Yörüklerin
Atmaca Aşireti'nden Fatma'dır.
Yörük Ali 19 yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla
Ahmet Efe'nin gurubuna katılmak istedi. Ağır bir sınavdan geçirilerek
guruba alındı. Kısa zamanda Efe'nin ve tüm zeybeklerin güven ve
sevgisini kazanarak grupta ikinci adam konumuna yükseldi. Alanyalı Molla
Ahmet Efe'nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali
Efe olarak gurubun başına geçti. Dört yıldan fazla dağlarda dolaşan
Yörük Ali Efe, bu süre içinde daima ezilenin mağdur edilenin, güçsüzün
yanında oldu. Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek
gördü.
Yörük Ali Efe 1919 senesinde dağdan indi. O sıralar düşman İzmir'i,
ardından Aydın ve Nazilli'yi işgal etmişti. Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu
Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları, Aydın İli'nin Çine ilçesi Yağcılar
köyünde toplanarak, Yörük Ali Efe ve arkadaşlarının 16 Haziran 1919
tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen
Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptılar.
Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele
geçirildi. Bu baskın Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli, ve
milli şuurla düşmana yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir. Bu
önemli başarı halka ümit ve cesaret vermiş, düşmanın yurttan
kovulabileceğine olan inancını arttırmış ve Yörük Ali Efe'nin
liderliğini perçinlemiştir. Düşman beklemediği bu baskın karşısında
paniğe kapılmış, Nazilli'deki kuvvetlerini Aydın istikametine çakmıştır.
Ne yazık ki çevreyi yakarak, yıkarak, masum insanları öldürerek...
Daha sonra 7. Tümen kumandanı Şefik Aker'in başkanlığında kurulan halk
meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Aydın, Yörük Ali Efe
emrindeki kuvvetler tarafından kurtarılmıştır. Ancak takviye kuvvetlerle
güçlenen düşman ordusu Aydın'ı ikinci kez işgal etmiştir. Artık kanlı
savaşlar başlamıştır. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak
olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman
kuvvetleri büyük kayıplara uğratılmıştır. Böylece düzenli ordu kurulana
kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu
içlerine ilerlemesi engellenmiştir.
Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş
deneyimi çok iyi olan büyük bir gurubu her ferdinin istek ve sevgisiyle
orduyla bütünleştirmiştir. Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı
olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürmüştür.
Yörük Ali Efe alçakgönüllü bir insandı. Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü ile
ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu cevabı her zaman
hatırlanacaktır:
"Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin bir çoğunu bana ve
başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle
büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan
her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan
sonra da bizimle beraber olmuştur. Milli mukavemette aslan payını
kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?"
Cumhuriyet döneminde Yörük soyadını alan Ali Efe, Kurtuluş Savaşından
sonra altı sene İzmir'de yaşadı, 1928 senesinde, Kurtuluş Savaşında bir
süre karargahı olan Yenipazar'a taşındı. 1951 senesinde, İzmir'de
geçirdiği tramvay kazasında bacaklarını kaybetmiş, 1953 yılında tedavi
için gittiği Bursa'da ölmüştür.
Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar'da toprağa verilmesini istedi.
Ayrıca "Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever. Ben
orada rahat ederim dedi. "
Kuvayı Milliye'nin bu değerli komutanı TBMM tarafından İstiklal
Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Türk halkının onun adına
yaktığı bir türkü de vardır.
Yörük Ali Efe'nin Aydın 1997'de Aydın Belediyesi'nce yaptırılan heykeli,
efelerin bıyıksız olamayacağı gerekçesiyle kaldırıldı ve 1998'de
bıyıklı olarak yeniden dikildi. Ayrıca Yenipazar'da Yörük Ali Efe
Müzesi'de yapılmıştır.
Hakkında Yazılanlar
1.Ege'nin Kurtuluş Destanı Yörük Ali Efe
Cilt: 1
Sabahattin Burhan
Yeni Asya Yayınları
"Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin birçoklarını bana ve başkasına
mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin, elli kişinin böyle
büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan
her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan
sonra da bizimler beraber olmuştur. Milli mukavemette arslan payını
kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?"
xxxxxxxx
English Biography
YORUK ALI EFE
Yoruk Ali Efe, one of the heroes of National Struggle, was born in 1896
in Aydın. Yoruk Ali Efe, who was from Sarı Tekeli tribe of Aydin region
yoruks, was one of the leading people of Kuva-yı Milliye (National
Force) among Çerkez Ethem and Demirci Mahmet Efe.
He was 23 years old when he took part in National Fight. When he was
sent to Caucasus front in 1916, he fled military service and took to the
hills to join Molla Ali gang from Alanya. He replaced Molla Ali after
his death in a conflict. While they were crossing Menderes River on a
raft, the gang was trapped by gendarmerie and all members of the gang
died. Only Ali Efe could save his life by cutting the rope of the raft
and leaving himself to the flow.
He gave up being a brigand after this event and helped the government in
bandit hunt. Ali Efe established a gang after Mondros Armistice,
causing chaos. He made raids on Greeks by attending the national fight
together with Killioglu Hüseyin Efe. Ali Efe's militia forces enhancing
day by day called National Aydin Regiment, became very useful during the
War of Independence and played an important role in saving Aydin from
Greek invasion.
When the war was over, Ali Efe went to settle down in Kavakli Village of
Yenipazar by spreading his gang. He lost his legs in a tram accident in
Izmir and became crippled.
Yörük Ali Efe died in 1953.